1994 yılının 21 Şubat’ında bu ekranlar Düzce'de girişimci iş insanı Tonyalı tarafından Öncü TV olarak hayata geçti. Öncü Radyo olarak hayata geçti. Düzce'de öncüyüz, Öncü inanılan, takip edilen bir kanal oldu. Özellikle emeği geçen başta Önder Tonyalı ve bu ekranlarda, bu camiaya, bu medyaya hizmet eden, emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Öncü TV’yi 15-20 yıl önce analog sistem varken herkes televizyonlarından izliyordu. O zaman, Öncü her yerde izleniyordu. Her evde vardı, fakat çağ değişti. Dijitalleşme oldu ve o zaman Öncü çok az hanelerde izlenir oldu. Ama internet noktasında kendini yenilemek için adımları attı. Peki, soru şu; ‘30 seneden beri televizyonculuk yapıyorsunuz, uyduya neden çıkmadınız?’ 30 senede Düzce nereye geldiyse, biz de aynı yerdeyiz. Düzce ne kadar ilerledi, ne kadar kalkındı? Türkiye ile ne kadar entegre olduysa, biz oradayız. Biz geri kalmazdık ve biz onunla beraber yürüyecektik. Düzce il olmasından bugüne kadar, çok mesafe katedemedi. O kadar güzel bir coğrafyası var ki, bir tarafı dağ, bir tarafı deniz. Bir tarafı Ankara bir tarafı İstanbul. Bir taraf ova, bir taraf yaylalar. İstikrarı yakalayamadık, yani yol noktasında.

ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM ATTI DESTEKLİYORUZ

Mesela bir yaylamız var. Orman olarak Düzce sınırlarında, sınır olarak Bolu'nun sınırlarında. Hasan Şengüloğlu geçen orman bakanını ziyaretinde, Düzce Orman Bölge Müdürlüğü kurulması noktasında gayretini de tebrik ediyorum. Gerçekten önemli bir adım. Çünkü Bolu Orman Bölge Müdürlüğü, Bolu siyasetinin baskısı altında. Düzce'de ormanla ilgili olacak, herhangi bir şeye Bolu siyaseti gibi, ilçe gibi bakıyor. İl başkanı Hasan Şengüloğlu, Ercan bey ve Ayşe Hanım’ı artık hangisi destek veriyorsa bu konuda, çok güzel bir adım attılar. İnşallah hayırlara vesile olur.

30 YILDIR BEKLEDİĞİMİZ YERE…

30 yılda, iyisiyle ve kötüsüyle Öncü, Düzce'ye hizmet etmeye devam etti ve edecekte, bizle veya bizsiz. Ancak geçtiğimiz günlerde Öncü bir kan değişimi yaşadı. Ertuğrul Yasin Türkseven, kendisi genç, 24 yaşlarında heyecanlı. Öncü Medya grubunun Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi. İnşallah bu genç, dinamik, akademik eğitim almış kardeşimizin, o heyecanı, o bilgisiyle beraber, 30 yılda gelemediği yerlere kısa bir zamanda geleceğine ben inanıyorum. Siz de inanarak takip edin, çünkü Ertuğrul Yasin Türkseven gerçekten bir mücadelenin içinde. ‘Düzce'ye ne katarız’ mücadelesinin içinde. Almış olduğu eğitim ve piyasadaki birikimleriyle beraber, öğrenecekleriyle beraber, ama hepsinden önemlisi ‘Düzce’ye ne katabiliriz’ heyecanıyla beraber, gelecek yıllarda çok farklı bir Öncü olabilir sinyallerini verdi. En azından umutlarını verdi. İnşallah hayırlara vesile olur.

VALİNİN TALİMATINI DİNLEMEDİ

BU MÜDÜR GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞIYOR, TEDAVİ EDİLMELİ

Kış ayları geldiğinde valiliklerin okulları tatil etmesi noktasında tasarrufları var. İklim şartlarına göre, burada önceki valimiz bu konuda çok ketumdu. Facebook'tan, sosyal medyadan yazarlardı. ‘Sayın valim kar yağdı, etmeyin eylemeyin izin verin.’ Şimdi Sayın valimiz de ihtimaller noktasında değerlendirme yapıyor. Mesela bugün (21 Şubat) okullar tatil oldu. Taşımalı eğitim ve 8 yaşından küçük çocukları olan insanlar gelmesin dendi. Sayın valimizin hakikaten yapmış olduğu mesela öngörü isabetli. Biz bundan bir 15-20 cm fazla kar varken, tatil göremediğimiz yerde, böyle bir tedbir alınmış. Sayın Valimize teşekkür ediyoruz. Ancak Sayın valinin tasarruflarına, talimatlarına uymayan bir il müdürü var, bu memlekette. Kim bu İl Müdürü? Herkes özgürdür, insanlar düşüncelerini paylaşırlar. Öncü RTV, internet sitesi bu İl Müdürlüğü’nde yasaklanmış, giremiyorsunuz. Bize de bu 30 yıl mesajı olsun. Çevre İl Müdürü’nün yapmadığı görevleri, Nurhan Kartal hanımefendinin yapmadığı eksik kaldığı veya sıkıntılı olan şeyleri söylediğimiz için Öncü’yüz. Personelin girmesine engel olmuş, ekran fotoğrafı da var elimizde. Bu yakışıyor mu bir il müdürüne?

Sayın Vali buraya talimat vermiş ve demiş ki; ‘8 yaşından küçük çocukları olanlar işe gelmesin.’ Bu talimata, ikinci bir talimat veriyor. ‘8 yaşından küçük olan çocuklarınızla beraber müdürlüğe gelin.’ Vali böyle bir tasarruf göstermiş. Peki, senin amirin kim? Orası Çocuk Bakım Evi mi? Devletin başı, devletin temsilcisi demiş. Oradaki iradeyi nereden alıyor? Makamda fazla kaldığında, güç zehirlenmesi olur. Bu zehirlenme tabii tedavi edilmeli. Nurhan Kartal hanımefendi, Vali'nin lafını dinlemeyeceksin. Sayın Vali'nin talimatına farklı şekilde WhatsApp gruplarından talimat vereceksiniz. Ondan sonra Öncü benimle ilgili olumsuz yazıyor.

Mesela Beltaş firmasında Ege asfalt var. Zaten bu Ege Asfalt’ı anlatsak bitiremeyiz. Düzce'de neler yaptığını, hangi rantlar elde ettiğini… Buranın asfalt şantiyesinden çıkan dumanı biz haber yaptık diye tavır alıyor. Bizim Beltaş, Ege Asfalt’tan bir hesabımız yok ki. Herkes işine baksın, zaten bakıyorlar. 31. yılda öncünün internet sitesine girilmemesi, il müdürlüğündeki sansür, bizi bu kelimeleri etmeye itti. 31. yılda geldiğimiz noktada bu sansür, Çevre İl Müdürü Nuran Kartal'ın kişisel veya egosal hareketi. Çünkü yaptığımız şey doğru olduğu sürece kimin ne yaptığı, nasıl uyguladığı, önemli değil.

TEBRİK ETTİLER, TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Sayın Valimiz, Sayın Belediye başkanımız, Sayın Ticaret Odası Başkanımız, Ayşe Keşir hanımefendi arayarak, bizi yılımızı kutlayan Sayın Milletvekili, CHP İl Başkanı, Yasin Yılmaz Sağlık İl müdürümüze, buradan, bizleri 30 yılda tebrik edenlere çok teşekkür ediyoruz. Biz 30 yılda internette yeniden bir yapılanma üzerindeyiz. Niye çıkmadınız diyenlerin cevabı da, Düzce nerede biz nerede? Düzce aya gitti de, biz burada yaya kalmadık. Düzce internet değil de, ulusalda olsa Öncü TV veya Düzce'den bir ulusal da televizyon olsa, buranın siyasetinin, belediye başkanının, doğasının artısını, eksisini Türkiye dinler. Ama herkes medyayı, enformasyon, kendi ego ve hesaplarına uygun kullanmak istediği için, biz doğru söylediğimizde, eğri söylediğimizde değil de, kimin hoşuna gidiyorsa makbul görüyoruz. İşine gelmediği zaman ya Çevre İl Müdürü Nurhan Kartal gibi sansür yeriz veya bizle ilgili birçok şeyle tezvirat üretilir.

Ayıya sormuşlar; ‘Bu sene armut nasıl olacak?’ Ayı demiş ki; ‘Bol olacak, ballı olacak.’  ‘Nereden biliyorsun?’ demişler. Ayı da ‘Canım öyle istiyor.’ demiş. Canı isteyenin, keyfine gelenin egosuna, menfaatine, rantına uygun bir şekilde konuşursanız, çok düzgün bir adam olursunuz. Eğer bu ranta, gurura, enaniyete aykırı hareket ettiğiniz zaman, sizi nasıl anacaklar belli değil. Çünkü menfaat ve rant peşinde olanlarla, biz bir anda iyi olabiliriz. Ne farkımız kalır? Ama bir şey olduğu zaman ‘Öncü’yü ararız.’ güvenini kaybederiz. ‘Öncü’yüz, bize ne derlerse desinler. Bize zalimlerin, menfaatçilerin, beklentisi olanların, hesabı olanların övgüsü lazım değil. Sövgü ve eleştirisini de doğru yolda olduğumuzu gösteren bir hedef olarak görürüz. Mazlumun, sanayideki esnafın veya Düzce'deki yaşayan bir insanın, bize ah etmemesi lazım, onun bize duası lazım. Onun bize muhabbeti lazım. Biz o zaman doğru yolda oluruz. Kısacası mazlumların sesi, zalimlerin nefesini kesen, ensesinde boza pişiren, menfaatçi ve rantçılar karşısında duran bir Öncü. 31. yaş günü kutlu olsun. Sizin tecrübe ettiğiniz günler de kutlu olsun Nurhan hanım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.