NEDEN MUTLU OLAMIYORUZ VE NASIL MUTLU OLALIM

         Yıllardır bölgemiz gerçek manada üretimden ve istihdamdan uzak ve yoksun bırakılarak RANTSAL üretim ve istihdama hizmetlerin gündemde olmasından ve ayrıca  Rusya’dan gelen turizm adı altında hayat kadınlarının istilası maruz kalması acaba bu ahlaki çöküntünün semeresi değil mi gizli gizli işlenen bu fiiliyat gün geçtiki artık hayatın normali gibi yaşanmaya başladı. Toplum uyuşturulmuş balık gibi ses çıkartmaz hatta bu rezalete çanak tutar vaziyete geldi nasıl mı yabancı uyruklu kadınların ülkemizde kalabilmeleri için bekar insanların üzerine para karşılığı nikahlar yapılarak evlerin bu kişilere yüksek paralar karşılığı kiraya verilmesi  hayatın parçası haline getirildi sorumlusu kim .........!

         AB uyum yasaları müktesebatı içerisinde Zinanın TC ceza yasalarında cezai hükmünün kaldırılması bu işlerin adeta tuzu biberi olmuştur. Diş görünüş olarak güzel bir meyvenin gelişmesi gibi büyüme trendi varmış gibi ülkemiz aslında içine kurt girmiş meyve  gibi içten içe toplum olarak ahlaki yozlaşmaya kurban edilir olduk. Şekli ve şemali belli olamayan kıyafetler İSLAMİ MESTURE DİYE  birilerinin RANT kapısı olmuş içinden çıkılmaz bir hal almıştır. İlimizde aile yaşamı dip yaparak Ülkenin en çok boşanmaların yaşandığı bir il durumuna gelmiştir. ŞİMDİ SORUYORUM NEDEN MUTLU OLAMIYORUZ VE NASIL MUTLU OLALIM. Kim bunun cevabını verecek...........?

        İlçemiz aslında Türkiye’nin en ender ilçelerinden olmasına rağmen gelen siyasiler ve bürokrasi kesimi İlçemizin gücünü kendi güçlerine katmaktan nedense beri duramamışlardır kimseye suçlama yapmıyorum eğer bir yanlış yapılıyorsa ve o yanlışa ses çıkarmayıp susuluyorsanız o suçu işlemiş gibi sorumlusunuz demektir. Her türlü RANTIN İlçemiz ve Düzce’mizde devasa boyutlara doğru büyüme yapması bu ne kadar içinden çıkılmaz bir kötü gidişin göstergesidir Hatta Düzce’mizin yeni il olmasına rağmen adeta her Yıla bir Yeni Vali ataması yapılması da Bu RANTIN ne kadar devasa bir hal aldığının delilidir. Üretimin azaldığı istihdamın az olduğu bir yerde artık her türlü yıkımı beklemek elzem olur kanısındayım. Bunları yazıyorsun da neden çözümle ilgili bir şey demiyorsun deme hakkınız var.

       Ahlak ve Maneviyata yeterli ehemmiyeti vererek temel çözüm olarak eğitimde köklü reform şeklinde değişikliklerin hayata geçirilmesi en önemli unsur olan üretimin bilinçli bir şekilde desteklenmesi ve üretime dayalı istihdam meydana getirecek yatırımların hayata geçirilmesi şarttır. Eğer elimizi vicdanımıza koyarak sapak mevkiinden doğru şehrimize girerken etrafa ciddi olarak alaka göstererek şehrimizi incelersek Güzel ve şirin ilçemizin nasıl RANTA kurban edildiğini görürsünüz. Beton yığınlarının dinozorlar gibi yükseldiğini ve ölüm kokan heybetleri altında nasılda eziliyoruz. Denizlerin nasılki içindeki cisimlerin taşırdıkları su dan hafif olursa suya batmadığı gibi toprağında aynı şekilde bir dayanma gücü olduğu kanısındayım yüz metre kare bir toprağın üç katlı bir binayı taşıması doğaya uygunluğu varken on katlara  varan kat sayısı ile nasıl RANT elde edilirin hesapları yapılmaktadır. Umarım bu yazım başlık dada yazdığım gibi nasıl mutlu olalımı çok açık bir şekilde doğruluyordur.

         Sözün özü ülkemiz ve ilçemiz RANT dinozoruna kurban ediliyorun bilincinde olmak zorundayız. Osmanlı kokan ilçemizin yüzbini aşması gereken nüfus sayısı gün geçtikçe nasılda erdiğini görmek mecburiyetindeyiz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza hasret olmamak için bu hassasiyeti göstermek mecburiyetindeyiz. Gelin herkes bir proje üretsin harmanlayıp geç kalmadan hayata geçirmenin özenini gösterelim diyorum ve umarım sizlerin kafasında birşeyler uyandırabilmişsek ne mutlu bize diyorum Merhum Erbakan hocamın dediği gibi YENİBİR TÜRKİYE YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE VE YENİBİR DÜNYA dediği gibi bizde yenibir Akçakoca Yaşanabilir bir Akçakoca ve Yenibir Düzce için elele diyorum Hepinizi Allaha emanet ediyorum

HAKKA HAKKIYLA KUL HABİBİNE ÜMMET VE KURANI KERİME RAM OLANLARDAN OLABİLMEMİZ DUASIYLA....HÜRMET VE SAYGILARIMLA...                                                                                                                                                                               Murat AŞIK