Akçakoca dan ne başkanlar geldi geçti. Birileri alt yapıdan birileride üst taşlardan başka bir hizmete imza atamadılar. Ancak Fikret Başkanın beş yıl ektiği fidanlar bugün meyveye durdu.Sahil Bandından terminale sky towerdan hürriyet tepeye Üniversite yerleşke yolundan MTA sosyal tesislerinin dönüşümüne Fikret Başkanın emeği var.Fikret başkana yol arkadaşları dün gölgesinde ilerisinde gerisinde bulunanlar vefasızlığın en bariz örneğini sergileyip ileri geri konuşuyorlar. Antalya’da oteli mersinde petrol istasyonu var gibi iddiası bile gündeme gelmeyecek söylemleri küçük dünyalarında dedikodularla vefa İstanbul’da bir semtin adıdır sözünü hatırlatıyorlar sadece. Fikret başkan ın ciddi emeği bulunan MTA nın Ankara Büyükşehir Belediyesine devri sürecinden açılış gününde oraya davet edilmemesi ise siyasi yerel ve etiklere uymadı. Yol arkadaşlarından gördüğü vefasızlığı selefinin takım arkadaşlarından da gördü. Etme bulma dünyası bu ne ekersen onu biçersin derler. Fikret Başkana ayıp edenler bugün aynı gerçekle yüzleşmek zorunda kalırlar…
MİLLETİ AÇ SUSUZ BIRAKTILAR.
Eskiler bilirler ki her Bayram Balatlı Beyören köylerinde güreş olur. Yine bilirler ki güreşe gelen tüm misafirler evlerde ağırlanıp bayram yemekleri ikram edilir. Beyören köyünde de bilinirki bayramda evine misafir gelmeyen haneler o köyde fazla kabul görmez. Bilinirki Bey örene bayrama güreşe gidildiği zaman kimse aç kalmaz ikramlarda yoğun bakım yaşanır.
Bu bayramda bayram güreşlerine katılanların hepsi aç kaldı. Güreşlerden elini ayağını çekmeyip yörük malı ile kurban kesen eski ağa İlhan Ünal dan Köy muhtarı Sefa Yapçacık a kadar tük organize ekibi sadece işin havasından etiketinden coşkusundan nemalandılar. Belediyenin finanse ettiği birçok firmanında destekleyici olduğu güreşlerde iki bir kepçe pilavla bir ayranı koyamadılar güreş severlerin önüne. Sivil toplum derneklerinden Akçakoca eşrafından esnafına kadar çalmadık kapı aşındırmadık eşik bırakmadılar para eşya toplarken. Beyören Köyünün ve halkının asaleti geleneği geçmişi bu kadar yerlerde olmamıştı. Yazıklar olsun.
DERE YILLAR SONRA ADETA İNTİKAM ALDI.
Akçakoca da yerel iktidara gelenler sağına soluna çevresine madden manen imkanlar sunup kıssadan hisse misalı çarpma, toplama, çıkarma dan sonra bölme hesabıyla kendine düşeni mutlaka bir kenara ayırıyorlar.
Çuhalı çarşısı deresi vardı bir zamanlar. Köprünün altından geçerken küçük balıkları izlerdik. Çok iyi bilen belediye başkanları ve avenelerinin yüksek öngürüsüyle derenin istikameti değişti. Dere yatağındaki yerler bir anda rantabl hale geliverdi. Tam derenin geçtiği güzergahlara binalar yapıldı inşaat ruhsatları verildi. Siz misiniz rantınıza göre dere yatağını değiştirip eşe dosta rant sağlayan. Buyur dedi doğa ve dere birleşip. Alın size rant. İnşaatlar ın alt kısmı yol güzergahı sular seller altında kaldı. Şimdi sular seller altında kalan inşaat dükkan ve yolları nereleriyle bakıpta nereleri sızlıyor sebep olanların bilinmez. Ama bilinen bir gerçek varki Dere intikamını aldı. Almayada devam edecek….
TÜRKGÜLÜNÜN DÜKKANINDA İŞLER YOLUNDA.
Çaycı Nuri nin çay ocağında sabahtan akşama kadar oturup geleni gideni takip ederdi İha Muhabiri Gazeteci Tuncay Türkgülü. Aşık Karatavuk Tepelerine kestane toplamaya gidip ocağı kapatınca Ramazanın ilk günlerinde dükkan çınar altına açıldı.
Dükkan seyyar ve halka açık. Dükkânda dert dinleniyor ücreti 3 lira. Şiir Okunuyor ücreti iki lira.Sırt kaşıma beş lira, Omuz masajı ise beş lira.Ramazanın ilk günü açıldı Türkgülünün Dükkanı. Yalnız yukarıdaki tarfiye ek bir ücret daha ödenmesi gerek. Türkgülü nün dükkanına giden oturan her beş kişiden dördü masada içilen çayların adisyonunu alıp ödemek zorunda.Çaycı Nurinin ordaki sistemin aynısı nın bir benzeri.Gidersin oturursun sohbet edersin. Çayları söylerler hesabı ödersin. Sohbette haber yaptırmak istersen onun konumu farklı. Her sabah saat dokuzda açılır dükkan. Akşam yedi gibi kapanır. Kendinden bahsettirmek farkı duyum ve bilgilere ulaşmak isteyen herkese açık. Bir şartı var geldiğin ana kadar tüm çay parasını ödeyeceksin. Hayırlı olsun Tuncay Bey dükkanınız. Allah bereketler versin.
tebrikler özdal abi... haberlerin cuk oturmuş ve sanırım anlatmak istediklerin yerine ulaşmıştır. akçakoca da haberciliği adam gibi yapan tek kişisin. kendini bozma sakın abi