Herkesin bildiği gibi,1977 yılında hizmete açılan Akçakoca balıkçı barınağı,o günden beri gerek yer seçimi olsun gerekse ağzının karayele açık olması nedeniyle ,hertürlü eleştiriden nasibini almıştır.Ardından armutcuağzı ve belediye plajımızın yokolması nedeniyle ortaya çıkan durum ,turizmde ciddi bir düşüşe neden olmuştur.hatırladığımız kadarıyla bu barınak ilk etapta yat limanı olarak Akçakoca halkına lanse edilmişti,yani Akçakoca turizmine katkı sağlayacak bir yatırım,ayrıca böyle bir barınakta balıkçılarında bulunması turizm adına bir artı olabilirdi.Barınağın etrafında oluşan tüm bu tartışmalar,Akçakocada yeni turizm yatırımlarının şekillenmesi ve Belediye başkanı Fikret Albayrağın ,benim tek hedefim ,Akçakocayı bir turizm kenti yapmak sloganı ile ortaya çıkmasının ardından ,barınak üzerindeki tartışmalar yeniden alevlendi.Bu tartışmalar daha ziyade,balıkçı barınağı neden turistik bir ilçeye yaraşır stndartlara getirilemiyor etrafında şekilleniyor.Tüm bu tartışmalar yapılırken ,barınağın yeni bir kolla büyütülme projesi gündeme bomba gibi düşmüştü.Kafalardaki en büyük soru işareti bir yanlışı diğer bir yanlışla çözme riskiydi.Böylesi yıllarca sürebilecek bir büyük yatırıma gerçekten ihtiyaç varmıydı,malzeme taşınması bir sorun ,çevre ilgili ne tür sorunlar bizi bekliyordu vs ….Tüm bu sorulara cevap kent konseyinin girişimiyle yapılan çalıştay ve panelle geldi.
Yıldız Teknik üniversitesi ve Orta doğu Teknik üniversitesinin değerli hocaları tüm bu soruları masaya yatırdı ve cevap aradılar.Bugüne kadar bilmediğimiz veya yanlış bildiğimiz birçok konuya bilimsel olarak açıklık getirdiler.Hocalarımız gerek Karasu gibi aynı coğrafyayı paylaştğımız yakın yerlerden gerekse yurt dışından muhtelif ülkelerden sundukları görsel örneklerle ,bu sorunlarla sadece bizim karşı karşıya olmadığımızı gösterdiler.Ardından sıra çözüm arayışlarına gelince hiçte bazılarımızın sabırsızlıkla beklediği gibi,bu barınak büyütülsün yada bu barınak büyütülmesin gibi bir irade beyanında bulunmadılar.Bilim adamına yaraşır bir biçimde konunun artı ve eksilerini ortaya koyarak , daha farklı çözümlerinde üretilebileceğini belirttiler.Ama her şeyden önce konunun bilimsel bazda bir çalışmayla karara bağlanması gerekliliğini belirttiler.
Panelist hocalarımızın tarafsız bir bilim adamı yaklaşımıyla ortaya koydukları performans bana göre son derece tatmin ediciydi, itiraf edeyimki kendilerinden çok yararlandım.
Şimdide birkaç cümleyle panele katkıda bulunan konuşmacılardan söz etmek istiyorum.Balıkçılar kooperatifi adına konuşan arkadaş,barınağın sorunlarını konuşmak yerine bu panel bizi buradan attırmak için belediye başkanı ve Kent konseyi başkanının düzenlemiş olduğu bir oyunudur dercesine laflar etti,ardından çıkan işletmeci arkadaş hiçte bir öncekinden aşağı kalmaksızın gürledi,hani Sarkozy biz kediye kedi deriz demişti ya,aynen onun gibi, ve konu sanki balıkçılarla diğerleri arasında bir adı konmamış savaş gibi bir noktaya geldi,böyle bir durum olsa bile panelin konusu kesinlikle bu değildi.Bu arada su ürünleri kooperatifi başkanı sinirlendi ve salonu terk etti.Bu kadar gerginlikten sonra birilerinin biraz ortamı yumuşatmaya çalışması gerekiyordu,bende bunu yapmaya çalıştım,Ergin Özensel beyde bu yönde konuştu.Sıra belediye başkanımıza geldi,maşallah hiç kimseden aşağı kalır yanı yoktu , su ürünleri kooperatifi adına konuşan arkadaşa cevabı oldukça sertti,son konuşmacı olan Akçakoca Kent konseyi başkanı arkadaşımıza kırılıp dökülenleri toparlamak düştü.
Sonuç olarak hiçbir olumsuzluk ne paneli nede çalıştayı gölgelemeye yetmedi.Bu toplantılar bundan sonra bir milat olacaktır ve konu gündeme geldiğinde bu baz üzerinden tartışmalar yapılacaktır.Akçakoca artık kendi kaderini eline almıştır,bundan böyle sorunlarını çay ocaklarında değil ,böylesi bilimsel platformlarda tartışacaktır,aksini yapma alışkanlığını sürdüren kişilerde toplumda pirim yapmıyacaklardır diye düşünüyorum. Herkese saygılar.S.TEZEL