OSMAN ÇAKIR YALAKALIĞI VE DÜŞMANLIĞI

Seçimler yaklaştıkça Akçakoca’dan da siyasete göz kırpıp Milletvekili aday adaylığı için kulisler başladı.

Nitelikli niteliksiz bir çok isim gündeme getiriliyor.

Vekilliği bugünden daha iyi temsil edeceklerine inanan isimler kendi çapında Akçakoca kapasitesinde kulislere başladılar.

Propaganda ve algı yönetiminin en etkili olduğu alan sosyal medya ve basının gündeminde yer almaktan geçiyor.

Birde fitnenin riyakarlığın yürütüldüğü bir algı operasyonu yürütülüyor.

Mevcut vekil Osman  Çakır herkesin rakibi.

Gerek düzce ayağında gerekse Akçakoca ayağında siyasetin olmazsa olmaz muhalif muhatabı Osman Çakır oldu.

Osman Çakır yetimlikle büyümüş bugünlere tırnaklarını kazıyarak gelmiş bir isim.

Milli görüş hareketinden başladığı yola şimdi 2023 Türkiye’sinin inşasında  üzerine düşen görevleri yerine getiriyor.

Çakırı Düzce siyaset  treninin  vagonundan indirmek için Düzce’de ayrı Akçakoca’da ayrı çalışmalar yürütüyorlar.

Vekil aday adaylığından vekil olması ve gelecek seçimlerde aday olmasını içine sindiremeyenler var.

Sultan Abdülhamit’e hal fetvası  tebliği etmek için bir rum birde Yahudi kökenli paşa huzura çıkarlar. Cennetmekan Sultan Osmanlı tabiyesindeki Subaylara “Evladım sizi anladım. Peki İslam Aleminin halifesi, Devleti Osman ı Aliye’nin hünkarına bir rum bir Yahudi paşanın ne işi var” der.

Düzce’den vekil olmaması için Çakıra muhalif olanları anlıyoruz.

Akçakoca’dan küçük, basit fitne ve haset dolu entrikalarla Çakıra hazımsızlık had safhaya ulaştı.

Dün Osman Çakırın yanında balkonunda sağında solunda olanlar bugün ucu başı olmayan bir muhalefetin askerliğini yapıyorlar.

Orman İşletmesinin mesire alanlarının ihalesini almayanlar Çakır için kedi gibi miyavlamaya başladılar. Seçim döneminde peşinde nikahlısı gibi Çakırın düdüğünü öttürenler bugün terkedilmiş umduğunu bulamamış terkedilmiş metreslik halini yaşıyorlar.

Çakır ı Akçakoca Lisesi Müdür olduğu dönemlerde sen bekle şu an vaktin gelmedi delip Belediye Başkan adayı yapmasına engel olan birinci derecedeki akrabaları Çakırın en yumuşak karnından olan meselede Komünist, ateist, sosyalist muhalefetlere  rahmet okutacak fitnenin başını çekiyor.

Derdi ne dersen bu akrabaların milletvekili aday adayı olacaklarmış.

Roma İmparatoru Sezar kabinede bulunan devlet erkanı tarafından ölüm fermanı verilir. Sezar’ın en yakın dostu can yoldaşı Biri tüs denilen bir yoldaşı vardır. Devlet erkanı suikast ihanetini Biri tüse söyleyip infaz için plan hazırlarlar. Biritüs Sezar’ı can yoldaşlığı güveni ile Sezar’a hissettirmeden suikastın olacağı mekana getirir. Tüm  erkân önceden hazırladıkları hançerleri Sezar’a Saplamaya başlar. Güçlü Sezar direnir ama Biritüs te can yoldaşının darbesiyle yıkılır. Yıkılırken ağzından tarihi söz çıkar. SENDEMİ BİRİTÜS.

Diğer devlet erkânının hiçbiri tarihe geçmez. Sadece Biritüs tarihe geçer.

Akçakoca’nın yüzyıllar önce Bizans’tan alındığını hatırlarsak ;yaklaşık yedi asırdır Bizans oyunlarını  unutmadığı görebiliyoruz.

Şimdi yazıya konu olan fotoğraflara iyi bakın.

Bu balkondaki kişiler ne umdu ne buldu deyin kendi kendinize.

Terkedilmiş metres lere dikkat edin.

Firavun faresi gibi sabahtan Akşama kadar çarşıda gezen Çakır muhalifleri var.

Dedikodu gıybet i agide şekeri gibi ağızlarında gevşeyip Camide ezan okununca yarışa yarışa camiye gidiyorlar.

Önceden fitnenin. Dedikodunun merkezi olan dünya kelamında hayırlı bir kelam konuşulmayan mekan kapanınca sokaklara düştü bu muhalefet.

Hepsi Bir ağızdan Osman Çakır vekil olamaz işi bitti itibarı gitti gibi kelimelerle siyaset yaptıklarını sanıyorlar.

Sebep sonuç ilişkisinden bakalım olaya.

Bu işlerden Akçakoca ne kazanır ne kaybeder.

Osman Çakırın bu işlerde eksiği yanlışı yokmu derseniz tabiki var.

Çakır işi gücü bırakmış Ankara’da Belediye Başkanını, Parti Başkanını Ticaret Sanayi odası başkanının kapı kapı dolaştırıp Akçakoca’nın Ak Parti Hükümetinin nimetleri ilçeye kazandırma derdine düşmüş.

İşin en enteresan boyutuna gelince.

Dünya görüşü Sosyalist, Ateist, Komünist ve bölücü anlayışında olanlar önce Ak partiyi sonra Çakırı yeseler doymazlar.

Basının içinde, siyasetin içinde, toplumun içinde meyhanede çayhanede içindeki bölücü ve imansız ruhun verdiği şeytanlığı hak adalet maskesiyle şirin gösterip Ak partiye muhalif olmaları gayet doğal.

Bunların asluhu neslihu kökenlerinde kanlarındaki dna mono küllerinin gereğini icra ediyorlar.

Peki bu ecnebi kökenli, gelenek göreneklerimizle inancımızla düşman olan bu zihniyetin muhalefet anlayışına çanak tutan Ak partililerin derdi ne.

Osman Çakıra muhalefet edip vekil adayı yapmamak. Kendisini vekil adaylığında ön plana çıkarmak.

Hedefe giden yer yol mubahtır anlayışının tezahürünü görüyoruz.

Ey Ak partili vekil aday adayları, Ak partinin taşra siyasetini yapan yerel siyasetçiler, meseleye sebep sonuç ilişkisinden bakın.

Sizin her attığınız adım sosyal medyada ve bölücü entrikacı komünist ateist imansız ruhsuz  örgütçü algı yönetmenlerinin ne filim çevirdiğini Ankara duydu gördü siz hala göremediniz.

İhanetin bir mükafatı olmaz. Akçakoca ya bir hesap dahilinde gönderilmiş aileler var. Bunlar nasıl Çorumun Bir köyünde doğup altı yaşında Yahudi olduğunu öğrenip haham olarak yetiştirilen Tuncay !Güney vardı hatırlarsanız.

Akçakoca da kökü ermeni, Kökü Yahudi kökü Ortodoks kültüründe sırlarla gönderilmiş aileler var.

Yani dönmeler Türk gibi Müslüman gibi görünüp bu ilçede yaşayan bazı aileler var.

Çakırı eleştirenlere iyi bakın. Bu memleket için hangi hayırlı bir hizmetin içinde olmuşlar. İşinde gücünde siyasetinde Bu ilçe için hangi ödünü vermişler. Hangi katkıyı sağlamışlar iyi bakın.

Şarap kadehlerinin nahoşluğunda Rakı kadehlerinin mayhoşluğunda ahkam kesenlere bir bakın.

Bakın Ramazan gününde milletin gözü önünde rakısını şaraplarını içip insan hakkı özgürlük eşitlik hikayelerini oruç tutan Müslümanların gözünü baka baka yaşadığı yaşattığı sahteliğe bakın.

Sen iftar sofrasına giderken o nların şarap masasında senin inancınla seni nasıl rencide edip dalga geçtiğine bakın.

Türk bayrağına saygısızlık organize eden İstiklal marşı okunurken tepkisini göstermek bayrağa ve marşa karşı saygıya protesto eden bölücülere bakın.

Hz Peygambere Medine’de bir filozof iyi düşünen bir insan olarak söylemle yen vahyi inkar eden imansız kafirlere bakın.

Ramazan gecelerinde sahur vaktindeki davulcuları kulağının özgürlüğü adına rahatsız olan şarapçılara iyi bakın.

Ramazan iftarlarında iftara katılıp dua zamanını işken görüp garip figürlerle dua edermiş gibi görünenlerle dua ya iştirak için ellerini kaldırmayan lara iyi bakın.

Siz ezanda secde eden, niyazda vahyi bilen kişiler değil misiniz.

Siz kimsiniz medet umduğunuz sadece Osman Çakırı muhalefet yapıyorlar diye tutunduğunuz dalları iyi görün.

Birde camiye koşa koşa gidiyorsunuz ya. Konuşurken namaz kılacam namazdaydım abdestliyim edebiyatını yapanlara sormak istiyorum.

Sahi siz secdeye eğildiğinizde onsekizbin alemin sahibi yaratana ne diyorsunuz.

Biz bu dinsiz imansız nursuz cenabet benim milli manevi değerlerimi kutsal saymayanlarla iş tutuyorum. Bu işin sonu nasıl olur vebali nedir imana ihlasa ne kadar etkisi olur diya secdede sorun rabbinize. Kesinlikle size yukarıda izah edilenden sonsuzluk kadar derin bir hal ile cevap verilecektir.

Tabii sormaya cesaretiniz varsa…