Değerli Akçakocalılar,bildiğiniz gibi yıllardır kendi çapımda turizimle iştigal ediyorum, bir dönem Akçakoca turizm derneği başkanlığı yaptım ancak işlerimin yoğunluğu dolayısıyla bir türlü civardaki görülecek yerlerin bir bölümüne gitmeye elim varmamıştı.Geçtiğimiz pazar günü ailecek yollara düştük ,hedef ,hedef yok ,günü birlik bir yerleri gezip görüp akşam geri dönmek.Bu arada iki tane küçük çocuğunda sabrını taşırmamak gerekiyor.Tahirli şelalesini bir görmek istedim ,acaba hizmete açıldımıdiye,daha önce bir televizyon çekimiyle ilgili ziyaret etmiş olduğum yeşillikler içindeki bu yer acaba ne durumdaydı?Oldukça zor diyebileceğim engebeli ve dar bir yoldan sonra Musa taşran ve eşinin düzenlemeye çalıştığı tesise vardık,şelale bu arkadaşın tesisinin arkasında ve çıkılması birazcık sporcu olmayı gerektiriyor.Biz tabi çocuklarla bu maceraya atılmadık sadece yapılanları gördük ve Musayıdinledik,doğanın içinde oksijen depolamak ve stresten uzak kalmak için çok güzel bir yer,Musa arkadaşım bir fındık tarlasını tesise dönüştürmeye çalışıyor,KOSKEP’den bir miktar destek aldığını söyledi,çok yakın bir tarihte açmak istiyor ama bunu biraz iddâlı buldum çünkü gerçekten daha yapılacak çok iş var.Bu insanlarında turizme gönül verdiğini görmek beni son derece mutlu etti ,o yerelere Ahmet dağı derler,böylesi doğanın ve insanlarında sert mizaçlı olduğu bir yerde bir turizm projesi yapmaya cesaret etmek kolay iş değil,kendisine gönülden başarılar diliyorum,kendisini izlemeye devam edeceğiz.
Biz tekrar yolumuza koyulduk,çocuklar daha şimdiden karnımız acıktı demeye başladılar,ne yiyelim anketinden pide çıktı,bu arada kocali’yeyaklaştık,daha önce methini duyduğum bir pideciye gitmek için rotamızı şehir merkezine çevirdik.Pidelerimizi söyledik ve beklemeye koyulduk,içerde bizden başka 2 masa daha var,kendimde işletmeci olduğum için genelde sabırlıyımdır,ama bırakın çocukları benimde sabrım tükendi ,neyse bir arıza yapmadan pidelerimizi yemeye koyulduk .Ancak pidelerin yarısını zor yedik,açıkçası hiçbirimiz beğenmedik. Bunlar hep bizim Bulent Gülerimin hatası ,bizi alıştırdı kaliteye başka yerde pide yiyemiyoruz,paramızı ödedik ve yarı aç bir şekilde pideciden çıktık. Gideceğimiz yer ile ilgili kafamda birşeyler oluşmaya başlamıştı,Sapanca veya Acarlar longozu ,Karasuya doğru direksiyonumuzu kırdık. Kocâli karasu arası gerek yol çalışmaları gerekse çarpık yapılaşma nedeniyle insana bir an önce oradan uzaklaşma arzusu veriyor, düzensiz ,bakımsız ,neyin ne olduğu belli değil,belki sahile doğru geçeriz diyordum ama içimden gelmedi ve yolumuza devam ettik,acarlar longozu tabelasını görünce hemen hedefe kitlendim,yeni mahalleyi geçince 8-10 km civarında ,ıssız bir yolda ilerledikten sonra bir anda karşımıza yaklaşık 100 den fazla arabanın bulunduğu bir park yeri çıktı,şaşırmamak elde değil ,adım atsanız yere düşmez ,girişteki piknik manzaraları biraz olayı banalizeetmiş,longozun bir tarafında bulunan 1 km boyundaki ahşap iskeleden herkes gibi ilerlemeye başladık,tam bir doğa harikası, kuşlar cıvıl cıvıl,nilüfer çiçekleri zaten longozun olmazsa olmazı,çocuklarda mutluydu ,yavrusunu gagasıyla besleyen bir kuş,ölü bir balığı yemeye çalışan bir kaplumbağa çocukların ilgisini çeken hadiselerden sadece bir kaçıydı.Yaklaşıkbir, bir buçuk saatlik bu gezinin ardından evimize dönmek için yola koyulduk.Longoz doğru tercihti ,mutlu bir şekilde evimize döndük,emin olun döndüğümüzden de son derece mutluyduk. Yakın çevremizdeki güzelliklerin farkına varmak için bazen şöyle civarı bir gezivermek yeterli olacaktır.Saygılar.