Biz de depremleri yaşayan bir il olarak bugün depremin yıldönümü. Depremde ahirete intikal eden ve depremden sonra evleri, düzenleri, hayatları mahvolan insanlara Allah yardım etsin.
DARIYERLİ FİRMASINA ŞÜKRANLARINI SUNDU
35 YILLIK EMEĞE BÖYLE AÇIKLAMA OLUR MU?
Türkiye'nin ve Düzce'nin önemli kuruluşlarından biri olan Pekintaş’ın başından genel müdür olan Faruk Darıyerli ayrıldı. Pekintaş, Düzce'de yıllardan beri inşaat sektöründe, hazır beton diye bildiğimiz ve daha sonra Aluform ve Schmit olarak dünya pazarına çıkan, Türkiye liglerinde güzel bir yeri olan Düzce'den doğan bir firma. Bu firma özellikle de geçtiğimiz günlerde Karaman bölgesinden 4 bin dönüm bir alanda Türkiye'nin devleriyle beraber girilen bir ihalede, ihaleyi alarak büyük bir yatırıma da ev sahipliği yapan bir firma. Burada 35 yıl görev yapan Genel Müdürü Faruk Darıyerli, geçen hafta cuma günü itibariyle görevinden el çektirildi veya ayrıldı. Burada bir açıklama yapmıştı Pekintaş. Demişti ki; ‘Faruk Darıyerli bizden ayrılmıştır. Bizi temsil etme yetkisi yoktur.’ ‘35 yıllık hizmete teşekkür etmedi.’ diye yerel basından arkadaşlarımız haberler, yorumlar yaptı. Ben de kendisine sordum. Özhan Bey (Pekintaş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Olcay)'e sordum. Ticaret adamı ve topluma hitap eden özelliğiyle beraber bana çok naif, nazik bir şekilde konuyu gerektiği gibi anlattı. Çok şey anlattı da yani benim anlatabileceğim şey bu kadar. ‘Bu açıklamanın böyle yapılması gerekiyor.’ dedi ki ben dinledikten sonra hak da verdim. İşin bir ön planı var, konuşulan edilen bir bölüm var. Bir de arka plan var. Her zaman verdiğimiz bir örnek var; sizin gemiyi limana hangi fırtınada hangi sebeplerle getirdiğinizi kimse bilmez. Geminin limana girip girmediğine bakar. Bugün de Faruk Bey bir açıklama yaptı. Şükranlarını sundu, işi yumuşatma noktasında. Aslında tam olması gereken olmuş, eksik de olmuş bana göre. Pekintaş açıklaması olması gerektiği gibi de olmuş ama eksik olmuş.
HER PİSLİĞİN İÇİNE ATANI DÜŞMAN, ÇIKARANI DOST SANMA
Size bir hikaye anlatayım; bu hikaye çok güzel. Tam burada denk gelsin olayı anlatsın her tarafa da mesajı vermiş olsun. Bu ormanların kralı aslan, farenin ormandaki hallerinden rahatsız olmuş kediye infaz emrini vermiş. Demiş ki; ‘Bunu bertaraf etme görevi senin.’ Kedi başlamış fareyi aramaya. Fare de bunu duyunca kediyi gördüğü yerde o kaçıyor, o kovalıyor. Neticede fare yarışa yarışa ormanda bir tane inek görmüş. Demiş ki; ‘İnek kardeş başımda böyle bir dert var, beni kurtar.’ İnek, demiş ki ‘Sırtımı, tüylerimi yedin, ben sana gene bir iyilik yapayım, arkama geç.’ demiş. İnek nasıl saklasın fareyi? Hayvan kendi dışkısını üzerine bırakmış. Bizim fare biraz pürüz ya kuyruğu dik duruyor. Farede o kirin içinde dururken tak kedi gelmiş. Demiş ki ‘İnek kardeş fareyi gördün mü?’ derken kedi bir bakmış dışkının içinden kuyruk sallanıyor.
Oradan tık almış. Ne gerekiyorsa talimat verdiyse yerine getirmiş. Burada çok güzel bir nasihat var. Diyor ki; ‘Seni her pisliğin içine atanı düşman sanma, o pisliğin içinden çıkaranı da dost sanma.’ Bu kadar pisliğin, sıkıntının içindeyken daha kuyruğunu niye dik tutarsın? Fareyle kedinin hikayesi burada bitmiş olsun.
Güzel şeyler duyuyoruz. Bugünlerde Düzce'de güzel şeyler olmaya başladı. Özellikle Küçük Sanayi Sitesi’nde ‘1 Mart'a kadar çıkın’ tebligatları mahkemelik oldu ama mahkemeden ziyade riyaset makamının, belediyenin attığı güzel adımlar var. Bu arada zabıta da bütün dükkanlara yazılar göndermiş. O da Türkiye genelinde yangınla ilgili bir genelge yayınından dolayı gönderilmiş. Düzce'ye özel bir şey olmadığını söylüyorlar. Aldığım bilgilere göre, Küçük Sanayi Sitesi’nde önümüzdeki dönemde hayırlı bir şekilde, esnafın mağdur olmayacak şekilde, belediyenin mağrur olmadan insanlara güzel dokunarak yaşanacak gelişmeler olacak. Diğer yandan kamuoyu da farkında ki bu işlerden, bu kaostan beslenen bir zavat var. Kaostan beslenip de rant elde eden bir yapı var. Bunların da böyle değirmenine su taşımayacak şekilde bir çözüm olacağını tahmin ediyorum. En azından umuyorum, gelişmeler o boyutta. İnşallah Düzce'de bu hizmetler faydalı bir şekilde gelişir. Sonuçlarını da hep birlikte biz alkışlarız. Sonuçlarına da sevinmiş oluruz.
