RÖMORKLA TRAKTÖRDE OLMANIN FARKI

REMÖRKLA TRAKTÖRDE OLMANIN FARKI
Adamın biri tarlasından yüklediği odunları traktörü ile köyüne götürmek için yola çıkar. Yolda komşusu durması için el eder. Komşusu" Komşu bizim gelin köye gidecek onuda ğetirirmisin" der.
Adam ise hafif meşrep olan gelini getirmeyi kabul eder ve komşusuna" Traktörün römork kısmına insin. Yol hali malum ne olur ne olmaz " der ve gelin odunların üzerine römorka biner.
Yol boyunca adamın zihni karışıktır. Traktöre de mi römorkta mı gelseydi derken traktör rampaya salar kendini. Ama gerek yük gerekse aracın süratli gitmesinden dolayı römorkun takılı olduğu yerde kanca ile delik arasında rampadan dolayı ha çıktı ha çıkacak şeklinde reaksiyon belirir.
Bunu parkeden kadın römorkun üzerinden can havliyle adama bağırır ama adam gerek sesten gerekse zihnindeki halden anlayamaz gelinin ne demek istediğini.
Adam bağırır" Ne demek istiyorsun anlamıyorum" Kadın ise adamı duymaz. Ancak elleri ile traktörün kancası ndan deliğin çıkacağını simgeleyen bir işaret yapar adama.
Adam zihnindekileri gözden geçirir ve kadına bağırır" Tamam tamam anladım. Şu rampayı çıkalım hallederiz" der.
Evet traktördeki keyfinin römorktaki ise canının derdine düşmüştür.
Bozuk saat bile günde iki kere doğru zamanı gösterirmiş.
Gerek internet gerekse gazetedeki yaptığımız haberlere bakınca görüyoruz ki millet keyfine düşkün hal verecek haberleri okuyor.
Akçakoca öksüz yetim çaresiz ve kimsesiz bir sekiz yıl yaşadı.
2002 seçimlerinde Akçakoca da büyük çoşku ile Seçilen Yaşar Yakış heli ilk kabinede bakan olunca herkesin neşesi umudu had safhaya gelmişti.
Hele hele Bush ile çekilen resimler İlçede dağılınca "Ne böyük adam yahu. Amerikan Başkanının elini bile tuttu.Akçakocanın Medaarı iftiharı. 50 Yıldır İlçeden seçilen tek vekil" demiştik.
Öyleydi de 50 yıldır bir milletvekili ardından bakan dedin mi akan sular durmuştu.
Ne oldu peki bu sekiz yıllık zamanda. Bu büyük Adam Akçakocada hangi büyük işleri başardı.
Tabiri caizse dağ fare doğurdu.
Büyük adama gidilen her talepte “Bana proje getirin öyle yapayım" deyip ne proje getiren oldu nede büyük işler. Bu büyük adam Proje yapacak bir bir ekipte kurmadı Akçakoca da projeyi düşünecek bir adamda yetiştirmedi. Kendisine Bakanları Başbakanın Dahi abi diye hitap ettiğini Akçakoca ya yayıp Başbakanın abisi sıfatıyla Akçakoca’ya uyumsuz bir seyir izlediği Belediye Başkanı Nazmi Çiloğlu’nun yaptığının onda biri kadar hizmeti dahi olmadı.
Ama Fransız localarından nişanları alıp camiasında aldığı tenzili rütbeyi yerel basına öyle anlattır diki sanki bir yerlerden vahiy alırcasına kutsallaştırdı nişanını....
Gel zaman git zaman Bu Büyük adamın ipi çekildi vekil yapılmadı.
Kimilerine göre Bu büyük adam kendisi istemedi. Kimilerine göre ise hal tavır ve siyasi anlayışı ile genel merkez ve otoritenin başı tarafından kabul görmedi.
Geldik 2010 yılına ve bu Büyük adamdan sonra kimsenin hesap bile edemediği an ve zamanda Sosyal Hizmetler İl Müdür vekili Kadrosu Arabacı Köyü İlköğretim Okulunda öğretmen Sayın Osman Çakır büyük bir heyecanla seçildi.
Kabalak ve Osmaniye’de oradaki halkın şivesiyle dili ile konuşunca çoşkulu bir oy aldı Sayın Öğretmen Osman Çakır. Ve Düzce’den Milletvekili oldu. Allah herkese hayırlı mübarek etsin.
Ak Partinin vizyonundan bir o kadar uzak hal içinde ipi çekilen Yakıştan Sonra Ak Parti için" Biz kefen girip yola çıktık “diyen bir Osman Çakırla 2013 geldik.
Her platformda "Ben Ak partinin adayıyım "diye yalancı pehlivanlar gibi peşrev Çeken Erol Solak ile 2014 seçimlerine geleceğiz.
Peki 2014 yerel seçimleri bize neleri yaşatır neleri tecrübe ettirir.
Yaklaşık on yılda Büyük bir adamla bir Belediye Başkanı adayı çıkaramayan, bu büyük adamla girdiği seçimde hezimete uğrayan Ak parti vizyonunun her haliyle yaşayan Osman Çakırla 2014 seçimlerinde belediyeyi alabilirmi.
Sabah erken kalkıp "Ben Başkan adayıyım" diyen bir Akçakoca Ak Parti teşkilatının bu seçimleri alması kazandaki suyun mumla kaynatılmasına benziyor.
2014 Yerel seçimleri Vekil Osman Çakırın var olma yok olma, tamam mı devam mı noktasında büyük bir sınavıdır.
Bu seçimlerde CHP adayı Fikret Albayrak var kuvvet çalışıyor. Halkın cenazesinde ayran pide, nikâhında bizzat bulunup, hastanede ziyaretlerle taban siyaseti içinde hizmetlerini anlatmaya çalışıyor. Özellikle yeni evlenenlere kutlama, yeni doğanlara hoş geldin. cenaze levazımatı tam teşkilatlı şekilde damardan yapıyor işini. Tabiri caizse" Biz bu belediyeyi çok zor aldık. Bizden bu belediyeyi zor alırsınız der " gibi sinyallerde. 2014 seçimlerinde Başkanlığını şimdiden ilan edercesine bir hava var sokakta. Bekleyip görcez bakalım bu ince damardan siyasetler ne kadar etkili olacak.
Belgesellerde bir firavun faresi vardır. Avlanmayı çıkınca ne kadar karınca yuvası varsa tek tek dolaşıp nimetini arar. Erol Solak ise bugünlerde bu misal hesabı hergün en az kırk kişi eli başkan adaylığı için alıp veriyor kadar inanmış ki başkan adaylığına" Ak partinin başkan adayı benim" sözünü dinleye dinleye kulaklarımız aşina oldu.
Peki Erol solak bu kadar tabandan baskı yapıp Ak partinin adayı olmazsa Ak parti kendisini aday yapmazsa ne olur.
Erol Solak bu sürecte kesin aday olacak ortum ve durum bunu gösteriyor. Aday olmazsa olmazmı olur.Ne olur Olursa Sadettin abinin en yi arkadaşı olarak kalır.Bunun farkındamı evet herkes gibi farkında.Ya bağımsız aday olurmu. Evet bağımsızda aday olabilir.Peki Başka partiden aday olurmu olurmu olur. Erol Solak bu gökkuşağı gibi ne zaman nerde nasıl görüneceği belli olmaz.
MHP Okan Yanmazla yoluna devam edeceğe benziyor. Kimilerine göre Nasrettin hocanın Misali 2009 seçimlerinde 3500 oy alan Yanmazın gördüğü göreceği oy bu. 2014 seçimleride bu oyu da alamayacak.
Kimilerine göre ev ev gezip adaylığı kitlenen Okan Yanmaz şimdiden emin adımlarla başkanlığını ilan etti. Kimilerine göre Okan Yanmazın çabası Fikret Albayrağın kazanması. Kimilerine göre ise her gtitiği ev ziyaretlerinde negatif sonuçlarda aldığı söyleniyor. Bana göre ise Okan Yanmaz bu kadar maddi manevi çaba sarf edeceğine Babası Merhum Hüseyin Yanmazın adına bir vakıf kurup vaktini naktini buna harcasa daha hayırlı bir hizmet yapmış olur. Kimse yoğurdum kara demeden inanddığı yolda gittigi gibi Yanmazda gidiyo işte. Dokunmayalım keyfine.
Gelelim Ak partinin adayına.
Ak parti bugünü kadar ser verdi sır vermedi. Bugünlerde İbrahim Korkmaz ile Birlikte Osman Çakır İlçe teşkilatı ile toplanıp istişarelere başladı.
İşte kilidi açacak veya beş yıllığına kapatacak isim ak partinin adayı. Eğer Ak parti 2010 genel seçimlerini baz alıp Kabalak ve Osmaniye denklemini yerel seçimlere enjekte eden bir adayla halkın karşısına çıkarsa seçimlerde büyük adamın alıştığı Sayın Çakırı biteren bir sonuçla karşılaşır.
Bir Parti düşsününki on yıldır kesintisiz iktidar. Bu partinin üçüncü dönemdir İlçesinden milletvekili var. Bu parti on yılda ezber bozacak Liderinin vizyonunun yerelde hissettirecek bir aday yetiştirememiş. Adamlar büyük olunca küçük ayrıntıların bir anlamı olmuyo. Ak parti de sesleri çay ocaklarında kapalı kapılar ardında Erol Solak partiden aday olamaz diyenlere ise bir önerim var.
Gelin ata binmiş ya nasip derken başlamış ağlamaya. Babası ağlayacaksan in kızım deyince Gelin” ben hem ağlarım hem giderim” diye cevap vermiş.
Ağzınızdan çıkanı herkes duymasın. Yarın sevmediğiniz ot burnunuzun dibinde biterse tahammül etmek zorunda kalırsınız. Benden söylemesi.