Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de binlerce kişinin ölümüne yol açan Kovid-19 pandemisi döneminde mücadelede en etkili silah olan Almanya ve Çin’de üretilen aşıların kalp krizine yol açıp açmadığı kamuoyunda tartışma konuşu olmuştu. Sosyal medyada Kovid-19 aşılarının kalp krizine yol açtığı şeklindeki paylaşımlar, insanlar arasında endişeye yol açarken, konun uzmanı Düzce Özel Çağsu Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Ekin İlkeli’den rahatlan açıklama geldi.
Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu Öncü TV ekranları ile 100.2 Radyo Öncü ortak yayınıyla geniş kitlelere ulaşan “Güne Merhaba” programına konuk olan Doç. Dr. İlkeli, Kovid-19 aşıları ile ilgili sosyal medyada birçok gerçek dışı paylaşımların dolaştığını belirtti.
“Yanlış beslenme kalp krizini tetikliyor”
Kovid-19 aşılarının kesinlikle kalp krizine yol açmadığının altını çizen İlkeli, son dönemlerde artan kalp ve damar hastalıklarının yanlış beslenme alışkanlıklarından kaynakladığını söyledi.
İlkeli, “Dünyadaki ölümlerin önemli bir nedeni kalp damar hastalıkları ve dolaşım problemleri. Pandemiyle de bu şikayetler arttı.İnsanlarda aşırı bir duyarlılık gelişti. Bazı olumsuz tarafları var. Endişe oluyor. Muayene olmak gerekiyor. Özellikle belirli yaşlarda kontroller olmalı. Biz kalp hastalıklarını birkaç başlık altında değerlendiriyoruz. Bir kısım yapısal hastalıklar, bir kısım ritimle alakalı hastalıklar, bir kısmı da kalbin beslenmesiyle alakalı hastalıklar. Genetik en temel faktör. Zamanla damarda yağların ve kolesterol plakların birikmesiyle plak oluşuyor. Sonra ciddi rahatsızlıklar oluyor. Kalp krizi, felç olabiliyor. Küçük yaşlardan beri oluşuyor. Şöyle düşünün, evinizde su tesisatı var suda da kireç var. Her yerde kireçli su dolanacaktır. Vücudumuz da onun gibi hassas damarlar vardır.” diye konuştu.
“Hazır gıdalardan uzak durmalıyız”
Hazır gıdalardaki tehlikeye dikkat çeken İlkeli, yanlış beslenmenin damar sertliği için risk faktörü olduğunu vurguladı. Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Ekin İlkeli, “Sporla ilgilenen, aşırı fizik egzersizi yapan gençlerde fazla protein alımı, hazır gıda tüketimi kardiyak sıkıntıları arttırıyor. Sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, spor aktivitelerden uzak yaşam ve stres çok önemli. Risk faktörleri arttıkça yaşla beraber risk de artırıyor. Küçük yaşlardan itibaren tuz kullanımını ileri yaşlara kadar minimalize etmeliyiz. Hazır gıdalardan uzak durmak gerekli. İleride daha sağlıklı bireylerimiz olacaktır. Eğer tek damarda çok ciddi sıkıntı yoksa stent takılabilir. Ya da bypass yapılabilir. Birçok ameliyatta da kasıktan girerek kalbi durdurmadan yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Hiper tansiyon beyin kanamasına yol açabiliyor”
Kalp pili ile kalp nakli arasındaki farkı anlatan İlkeli, “Kalp pili ihtiyacı kalbin ritim problemi varsa yapılır. Kalp nakli kalp yetmezliğinde yapılır. Aort damarı bizim kalbimizden çıkan ana damar. Ciddi bir basınca maruz kalır. Aort damarınız hiç genişlemeden yırtılabilir. Bazen de fazla şişip patlayabilir. Tansiyon kontrolüne çok dikkat edilmeli. Erişkin toplumda 3/1’i tansiyon hastası oluyor. Hipertansiyondan dolayı beyin kanaması veya felç geçirebilirsiniz. 20.57 Hipertansiyon sadece kalp yetmezliği değil, ciddi bir böbrek yetmezliği nedeni” ifadelerine yer verdi.
“Kovid- 19 aşıları ile ilgili yanlış yönlendirmeler var”
Pandemi ile mücadelede kullanılan KOVİD-19 aşılarının kalp krizine yol açtığı şeklindeki söylentilere değinen İlkeli, özellikle sosyal medyada KOVİD- 19 aşıları ile ilgili yanlış yönlendirmelerin olduğunu vurguladı. Kovid-19 aşılarının kesinlikle kalp krizine yol açmadığını dile getiren İlkeli, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Sonuçta, COVID dediğimiz şey bir viral enfeksiyon. Yani her sene influenza oluruz, grip oluruz. Bunun diğerlerinden ayıran iki önemli olay var. Birincisi, bütün dünyayı etkiledi; toplumsal, sosyal ve ekonomik hayatı tamamen felç etti. İkinci önemli olay, nedeni yüksek ve otoritede seyrediyor. En azından birçoğu hastaneye yatmak zorunda kaldı, hatta bir kısmını kaybettik, COVID yüzünden. Bu hastalığın klinik fizyopatolojisinden kaynaklanan bir şey. Gribal enfeksiyonlar daha yüzeysel seyrederken, COVID maalesef immün sistemimizi etkiliyor ve sitokin fırtınası dediğimiz bir aktivite aktivasyona neden oluyor. Bunun sonucu olarak, vücudunuzun hemen hemen organları etkileniyor. Başta akciğerler olmak üzere, kalbi, böbrekleri, eklemleri ve kasları kadar bütün organlar etkileniyor. Bilimsel yayınlar ortaya çıktıkça, gözlerimizin, kulaklarımızın, hatta delimizin bile etkilendiği ortaya çıktı. Dolayısıyla, neredeyse bütün organları etkileyen bir hastalık olduğu için, tabii ki kalp rahatsızlığı da buna bağlı olarak ortaya çıktı. COVID aşıları konusunda, mutandı çıktı. Herkes salgından tekrar bir hafif de olsa etkileniyor. Şimdi yapılan çalışmalar şunu gösterdi: Aşı olmayanlar, bu mutanta karşı on kat daha fazla hastaneye yatıyor. Yani, aşının koruyucu bir etkisi olduğunu anlamak önemlidir ve insanlar, maalesef, bu konuda eksik bilgiye sahip. Sosyal medyada, özellikle hem COVID-19 ile ilgili hem de COVID-19 aşısıyla ilgili çok sayıda yanlış yönlendirme bulunmaktadır. Mesela, ilk izlediğimiz videoda, Çin'de insanların düştüğüne dair videolar vardı. Evet, insanlar olduğu yerde düşüp bayılıyormuş gibi gösteriliyordu. Ancak yaşantımızda bunun gerçek olmadığını deneyimleyince anladık; sonuçta bayılmıyoruz.”
“Varis hastalığında pıhtı atma diye bir olay yok”
Varis hastalığına da değinen İlkeli, şu ifadelere yer verdi:
"Varis hastalığında akciğeri, pıhtı atma diye bir olay yok. Bu durum derin toplardamar dediğimiz az önce konuştuğumuzdan kaynaklanan bir şey. Varis, yüzeysel damarların genişlemesiyle oluşan bir şey. Dolayısıyla, günümüzde radyo frekans ablasyon, lazer ablasyon ve yapıştırıcı gibi estetik ve kapalı sistemlerle tedavi edebiliyoruz. Burada gözüktüğü gibi çok kötü olan varis damarlarına açık cerrahi müdahale de yapabiliyoruz. Yüzeysel varisler için ise köpük tedavisi uyguluyoruz. Köpük tedavisi, yeşil ve mavi renklenmeler, kılcal damarlar, örümcek ağı gibi durumlar için aranızda bağış oluşması gerekmiyor. Yani çoğu hastamda ben varis olmadan bunları görebiliyorum. Onlara da köpük tedavisiyle müdahale yapabiliyoruz.”
“O hastalarda kalp krizi geçirme oranları yüksek”
Sigara kullananlar ile birlikte kalp ve kolesterol hastalarında kalp krizi geçirme oranının yüksek olduğunu ifade eden İlkeli, “Hastaları ikiye ayıralım. Birincisi, risk faktörü olan hastalar. Mesela, genetikte ailede kalp hastalığınız var, sigara içiyorsunuz, kolesterolünüz yüksek ya da şeker hastası. Sizin zaten risk faktörünüz yüksek olduğu için, rutin kontrollerde olmanız lazım. Mesela, bana kalırsa böyle ayda bir kalp baypas olurum, sigara içimi, şeker, kolesterol, kan sulandırıcı ilaç kullanan bir hasta. Diğer hastalarda öyle demiyorum. Mesela, 40 yaşına gelmiş, 50 yaşına gelmiş. Sigara içmiyor, kolesterolü çok yüksek değil ama spor da yapmıyor, biraz kilosu var. Onlara farklı öneriler sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“Kalp krizi ani ölüm nedeni”
Kalp krizinin ani ölüm nedenlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. İlkeli, son olarak şunları söyledi:
"Aslında, ritim bozukluğunun korkulan kısmı toplumda oldukça fazla. Ani ölüme neden olan kısımlar tabii ki çok önemli hastalık açısından. Kesinlikle ailesel genetik geçişli olanlar da var, yapısal nedenli olanlar da var. Sonuçta kalbimizin bir elektrik sistemi var. Bunun bozulması aritmiye neden olur. Ciddi boyutlardaysa, blokluysa, farklı nedenlerden kaynaklanıyorsa, ki bir sürü nedeni var, buna göre riskleri ve risk faktörleri artabiliyor. Ama burada dikkat etmeniz gereken en önemli şey, özellikle kalp ritmi açısından, akciğer. Bu da kalpte bir posta oluşumuna neden oluyor ve bu pası kan sulandırıcı almadığınız zaman beyninize atıyor. Yaşlılarımızda, mesela, acil servise bir gün gidin. Acil serviste ya da bir aylık verileri toplayın. Felç geçiren hastaların önemli bir nedeni de akciğer fibrilasyonu dediğimiz ritim problemleri. Gençler geliyor bana. Çarpıntım var, hızlı atıyor. Evet. Şimdi bunlar panik atak da çıkıyor. Otuz kırk yaşına kadar dediğimiz SBT atakları dediğimiz normal. Hani iyi huylu ataklar da olabiliyor. Asıl önemli olan, bizim bahsettiğimiz patolojik olan. Toplumda önemli bir nedeni olan mesela hasta geliyor. Son günlerde diyor ki, "Eee, ya doktor bey, çok iyiydim ama birkaç gündür halsizlik, yorgunluk var" diyor. Şimdi bu hastaya bir EKG çekmezseniz, yakalayamazsınız. Ya da iyi bir muayene yapmazsanız yakalayamazsınız. Mutlaka hastaları muayene etmek gerekir. Asıl hemen hızlı bir şekilde sizin kapınızın çalınması gereken, kalple ilgili dışa vuran belirtiler neler? En belirgin belirtisi, göğsün ortasında baskı tarzında büyük bir ağırlık varmış gibi bir ağrı oluşması. Yani fil oturmuş gibi bir ağrı. Zaten bu ağrı kaçınılmaz. Yani dayanılmaz. Şunu mutlaka doktora gidersin. Bu baskı gider. Bu kalp evet. Kalp krizidir.”42:36
HABER: Savaş ARI