Yıllardır siyasi ve idari olarak makûs talihine terk edilen Akçakoca ekonomik, sosyal olarak geleceğine direkt etki yapacak tüm hamlelerde mahkemelik oldu.
İlçenin tüm değerlerine değer katacak imkanlar ya beceriksizlikten ya ilgisizlikten yada iki bardak fışkı içip üç beş sarhoşun şeytani ilhamlarına heba edilmiş bir halde adım adım çıkmaz sokağa doğru yol alıyoruz.
SAHİL YOLU AYIBI
Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz derler. Karadeniz sahil yolu kapsamında Duble yol Zonguldak’tan Doğudan Akçakoca Sapağına kadar geldi. Aynı Şekilde Batıdan Sakarya Karasu Kocaali derken Akçakoca sınırına kadar geldi. Akçakoca’ya doğuda batıdan gelen yol Güneyden Düzce’den de geldi. Ama iş Akçakoca’ya gelenice uyumsuz kadınlar gibi söylemedik yalan duyulmadı mazeret kalmadı.
Yahu bu memleketin hiç mi seçilmiş sözü dinlenen itibar gören bir seçilmişi abisi yok mu ya. Bu kadara tesadüf olur mu? Doğudan batıdan güneyden gelen yollar Akçakoca da çakışmış. Hiçbir adım yok. Kuzeyden Rusya bir yol yapıp denizi aşıp gelse durum farklı olmayacak Yazık ki ne yazık.
Şimdi düşünmeden edemiyor insan. Peki güneyden, doğudan batıdan gelen yol Akçakoca’ya kadar gelmişte neden Akçakoca sınırları köy gibi kalmış.
Eski planlanan yol üzerinde birilerinin rantımı çıkarımı varda Nasrettin hocanın ıslıkla merkep araması gibi sahil yolu ıslığa fıslığa kaldı.
Sahil yolu Akçakoca’nın kaderini değiştirecek bir proje. Ama bu proje birilerinin beceriksiz çaresiz acizliğine birilerininse çıkar hesaplarına kurban edilmiş vaziyette imansızca insafsızca bir hal içinde bu memleketin kaderini kadersiz eştirmeye devam ediyor.
AKÇAKOCA İŞLETME FAKÜLTESİ İNŞAATI.
Tam bir yılan hikâyesi. Yok müteahhit mahkemeye vermiş. Yok Düzce üniversitesi Kampüsü içine taşınacakmış, Yok İşletme Fakülteleri kampüs içinde olurmuş. Hikaye ki ne hikaye.
Müttehitti iştikakı takip edecek bir adam Yok mu bu memlekette. Takip edenler var. Ya inşaata mal satmak yada inşaat çalışmasında işçi yerleştirmek için siyasetçi işbirlikçi takipçiler var.
Geçenlerde Düzce Üniversitesi rektörüne İşletme Fakültesi nin Düzce Kampüsüne taşınacağı yönündeki iddiaları sorulunca” Şimdilik gündemimizde böyle bir konu yok” demişti. Şu an Akçakoca işletme Fakültesi resmen açılmış Düzce Kampüs içinde eğitim veriliyor. Bunun anlamı işletme fakültesinin inşaatının yılan hikâyesine döndürülmesinde bir çapanoğlu olmasın diye düşünmemek için aptal olmak lazım.
Danışıklı dövüş mü desem tavşan kaç tazı tut mu desem ne diyemediysem gerisini siz deyin işte.
Gel gelelim bu işi Akçakoca da takip edecek ne bir abi nebir idare nede bir irade var. Elimizdeki fakülte davul zurnayla bağıra bağıra gidiyor. Yapılan hazırlıklar getirilen düzenlere bakarsanız beklide gitti bizi alıştırıyorlar.
Diyoruz ya güneyden, doğudan batıdan gelen nimet Akçakoca için Külfete dönüşmüş, derde dönüşmüş çıkmaz sokaklara adres görünmüş. Fakülte işide Nasrettin Hocanın ıslıkla adam arama hali gibi gidiyor. Fakülte giderse ki sahip çıkılmazsa gidiyor siyasi iktidarın üyesinden başkanını belediye başkanından en üst seviyesine kadar bu millete söyle çek bir sözü tutulacak bir eli kalmaz. Sözü dinleyen eli tutan olursa da o da kendi bileceği iş olur artık.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ HAYALİ
Bu memlekette ne zaman hayırlı bir iş hizmet yapılma cihetine gidilse yabancı hayranı olup kendi milletini, milliyetini, maneviyatını küçük kören bunlara itibar etmeyen imansız vicdansız, gusülsüz sarhoş oluşumlar hemen devreye girerler.
Yok çevre zarar görür yok deniz kirlenir yok efendim tabiat dengesi bozulur gibi söylemlerle kıçlarını yaladıkları siyasi efendilerinin ülkü üzerindeki bağımlılık sömürge zihniyetine uşaklık ederek bu ülkenin yarınlarını hep ipotek altına alırlar.
Türk Telekom’un t sinin 20 milyar dolar ettiği gün Mümtaz Soysal denilen uğursuzun Anayasa mahkemesine müracaatıyla yapılan satış durdurulmuştu. O zaman ülkenin borcu 17 milyar dolar civarındaydı. Sonra anayasa mahkemesinin bu kararı iptali ile satış yeniden yapılmış Telekom’un tümünün fiyatı sadece 6 milyar dolara satılmıştı. Kanun ve zeminlerde bağımsız !!!Türkiye’nin bağımlılıktan kurtulmaması için düzenlenmiş gibi uygulama içine girmiş.
Peki Akçakoca Organize sanayi bölgesi için idari mahkemede bir dava açılmış. Pirinçlik tarım arazisi orada sanayi olmaz. Alla Allah ne olur orada diye sorarlar adama. Siz ne yaptınız vakti zamanında pirinçlikte. Hiç gittiniz mi. Bir tutam pirinç ektiniz mi diye sorarlar adama.
Lafa bakarım lafmı diye söyleyene bakarım adam mı diye derler ya. Akçakoca’nın gencine iş istihdam sağlayacak, esnafına kazanç zemini oluşturacak, balıkçısından köylüsüne kadar tüm kesimlere yaşam hakkı verecek Organize sanayi bölgesi birkaç haddini bilmezin rakı masalarında aldıkları kararla mahkemelere intikal ettirilmiş.
Tabiri caizse köpeksiz köyde değneksiz gezmeye başlamışlar. Adamlar haklı bir bakıma.
PKK lısı, imansızı, ateisti sarhoşu neidüğü belirsizi bir araya gelmiş. İt köpek kedi dangurdungur işlerde gündeme geliyorlar. Bu ilçenin Belediye Başkanı, Siyasi Parti ilçe başkanı, iktidar temsilcileri bu uğursuz imansız Kandil gecelerinde Ramazan günlerinde içip salyalanan bu oluşumun sözde gazetecilerine itibar eder sıvazlarsa sıvazladıkları yer birerlerini ıslatır sonuçta.
Ama bu kadar milletin milliyetin değerlerine ihtilaflı halde duruş sergileyip bu duruşun arkasında duran zevatlara; Millet ve Akçakoca derdi ile dertlendiğini söyleyen siyasiler iktidar sahipleri idarelerine iradelerinemuktedir olup hadsizleri hadlerini bildirememelerinde samimiyet aramak aptalların işi. Kimse hikaye okumasın beyler.
Bu oluşumları devletin yerel ve ticari imtiyazlarını kullanıp hadlerini bildirmeyen idarecilerin işine geliyor çözümsüzlüğün çözüm olması.
Fikret ÇAKMAK 7 Yıl Önce
üstad,prinçlik arazi̇de sanayi̇ olmaz doğrudur ancak tek sebebi̇ bu değil asil sebep arazini döngelli̇ oluşu ve ki̇mseni̇n rant alamamasından kaynaklaniyor. eğer arazi̇ deği̇rmenağzi tarafinda olsaydi sanayi̇ çoktan kurulmuştu